Başkan Soyer'in eşi, erkeklere kota istedi!

Kadın ve İktisat Kongresi'nde konuşma gerçekleştiren Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in eşi, İzmir Köy Koop Başkanı Neptün Soyer, 'Kadınların haklarını konuşurken yaptığımız en büyük hatalardan biri kadınlara odaklanıp erkeklik normlarının etkisini atlamamızdır. Örneğin her alanda kadın kotasından bahsediyoruz. Belki de bakış açımızı değiştirip erkeklere kota getirmeliyiz' dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu’nun (BASİFED) ortaklığı ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) desteğiyle Tüpraş’ın Tema sponsorluğu ile organize edilen “Kadın ve İktisat Kongresi”, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde yapıldı.

Forumda birçok farklı meslek grubundan kadın bir araya gelirken, buluşmaya ulusal ve uluslararası düzeyde çalışma yürüten 50’den fazla kadın derneği temsilcisi katıldı. İzmir’in yine bir ilke imza atarak gerçekleştirdiği ‘Kadın ve İktisat Kongresi, moderatörlüğünü Bağımsız YK Üyesi, öğretim üyesi ve yazar İdil Türkmenoğlu’nun yaptığı açılışta İZİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Betül Sezgin, EgeYDD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Pınar Kılıç, ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu ve EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Şahika Aşkıner birer sunum gerçekleştirdi.

Açılış konuşmalarının ardından “İkinci Yüzyıla Girerken” oturumuna ise İzmir Köy Koop Birliği Başkanı Neptün Soyer, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve TÜRKONFED İDK Komisyonu Başkanı Reyhan Aktar konuşmacı olarak katıldılar.

KADIN EMEĞİ GÖRMEZDEN GELİNİYOR
İzmir Köy Koop Birliği Başkanı Neptün Soyer, kadınların tarımsal üretim sürecinde sorunlar yaşadığını kaydederek  “Ülkemizde farklı sektörler incelendiğinde çalışan kadın nüfusunun erkek nüfusuna neredeyse eşit olduğu tek sektörün tarım olduğu bilinmektedir. Tarımda çalışan kişilerin yüzde 48’i kadın; yüzde 52’si erkektir. En yakın sektör hizmet sektörüdür. O sektörde yer alan kadın çalışan oranı sadece yüzde 28’dir. Önemli görevler üstlenen kadınların yaşamında ne yazık ki kayıt dışılık, sosyal güvenlik uygulamalarından yoksun olmak, yoksullukla baş başa kalmak, girişimci olamamak, tarımda ağır koşullarda emek veren işlerde çalışma gibi birçok sorun yaşıyor. Tarım sektöründe çalışan kadınların nerdeyse yüzde 80’i ücretsiz çalışmakta. Bu durum ucuz iş gücü anlayışından kaynaklanmaktadır. Kadınlar, sadece tohumu saklamak ile kalmazlar nasıl ekilip biçileceğine hasadını ve hatta sofraya nasıl gelirse lezzetli ve besleyici olacağını da bilir. Aynı zamanda AR-GE uzmanıdır, hep yeni lezzetler yaratırlar. ‘Kocamış’ kadın yani bilge olan. Kadın ve tarım tarih boyunca nasıl ayrılmadıysa günümüzde de hala yoğun bir ilişki içerisinde. Ancak kırsal kesimlerde kadınların harcadığı emek göz ardı edilmekte. Kadın, bir erkeğin çalıştığından çok daha fazla çalışıp mesai harcasa da bu durum görmezden gelinmekte. Kadınlar sabahtan öğlene tarlada günün geri kalan kısımlarında ise evde çalışıyor. Arı gibi hiç durmuyor, yorulmuyor çünkü hakkı yok. Kadın çoğu zaman sigortasız, karın tokluğuna çalışan ucuz iş gücüdür. Kadın sadece tarlada değil hayvancılıkta da çalışır. Gün doğmadan hayvanlarını sağar, çocuklarına süt içirir. Evin hayvanı onun oğlu ya da kızıdır. Günümüzde peynir ustalarının çoğu erkek olsa da geçmişte en lezzetli peynirler kadınların elinden çıkmıştır” dedi.

KADINA DEĞİL ERKEĞE KOTA!
Kota konusunda bakış açısının değişmesi gerektiğine işaret eden Soyer şunları söyledi:
“Kadınlar iş yaşamında verdikleri emeğin karşılığını adil bir biçimde alamamaktadır. Ev içinde aldıkları sorumluluklar da tamamen görmezden gelinmektedir. Karar süreçlerinde kadınların olamaması, alınan kararların maalesef yarım olması demektir. Doğru kararlar eşit düşünerek, birlikte karar vererek, birbirimizi dinleyerek  mümkündür. Kadınların haklarını konuşurken yaptığımız en büyük hatalardan biri kadınlara odaklanıp erkeklik normlarının etkisini atlamamızdır. Örneğin her alanda kadın kotasından bahsediyoruz. Belki de bakış açımızı değiştirip erkeklere kota getirmeliyiz. Yüzde 50’den fazla erkek olmasın. Kadınların her alanda güçlü olması için hep beraber mücadele etmeliyiz.” (Sonsöz)