Ağabeyim bir bağışla kurtulacak!

    Akciğer nakli beklerken hayatını kaybeden Dilek hemşire gibi, iyileşmesi için akciğer nakli olması gereken satış elemanı Erhan Çakır'ın kardeşi, başlarından geçenleri anlattı, yardım istedi: Toprak olma hayat ol...

    Ağabeyim bir bağışla kurtulacak!
    02 Haziran 2020 - 02:49
    MANŞET TÜRKİYE / ÖZEL
    İşyerinde kaptığı koronayı eşi ve iki çocuğuna da bulaştıran, ailesi iyileşmesine karşın kendisi 50 gündür komada olan satış elemanı Erhan Çakır’ın kızkardeşi, “Ağabeyime karaciğer nakli gerek. Ne olur donör bulunsun. Covid yüzünden akciğer nakli olması gereken iki hasadan biri olan Dilek hemşire bağışçı bulunamadığı için vefat etti. Ağabeyimi aynı akıbeti yaşamasın” dedi.
    İstanbul’da bir elektrik elektronik firmasında çalışan 44 yaşındaki 2 çocuk babası Erhan Çakır’ın Bodrum’da yaşayan kardeşi Nurhan Çakır Elber, mansetturkiye.com’a gelişen olayları tüm ayrıntılarıyla anlattı:
    “Ağabeyimin biri 10 yaşında Yiğit, diğeri 15 yaşında Efe olmak üzere iki çocuğu var. Çok titiz biri. Bu virüsü kapmaktan çok korkuyordu. Ailesine de çok dikkat ediyordu. Korktuğu başına geldi. İşyerinde bir arkadaşları Covid-19 olmuş ve herkese söylemiş. Tabi işyerinde herkes enfekte oluyor fakat hafif atlatıyorlar. Kardeşim 2 Nisan'da grip olduğunu sanarak özel bir hastanenin aciline gidiyor. Nedeni devlet hastanesinde korona bulaşır diye korkuyor. Tomografi çekiliyor, testler yapılıyor negatif çıkıyor. Sonra orada serum veriyorlar, enfeksiyon için ilaç yazıp eve gönderiyorlar. Bu süreçte çalışmaya devam ediyor, ilaçlarını kullanıyor. 4 Nisan’da işyerinde rahatsızlanıyor. Yakındaki özel bir polikliniğe gidiyor. Kendisine ‘Bakteriyel Pnömoni (zatürre)’ olduğu söyleniyor, serum takıyorlar. İlaçlar veriliyor eve gönderiliyor. Ağabeyim 5 Nisan Pazar akşamı evde ateşleniyor. Baş ağrısı, kusma, ishal baş gösteriyor. Eşi Duygu Çakır, apar topar yine özel hastaneye götürüyor. Özel hastanede, ‘Biz birşey yapamayız. Siz doğru Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesine gidin’ diyorlar. Kartal Eğitim'de hemen tomografi çekiliyor, korona pozitif çıkıyor. Moralleri bozuluyor. Ağabeyim yürüyecek durumda bile değilken hastane yetkilileri ilaçlar verip Cuma günü kontrole gelmesi şartıyla evine gönderiyor. Düşünebiliyor musunuz. Üç kez hastaneye gidiyor ve eve gönderiliyor.”
    Evde ağabeyinin ayrı bir odaya geçtiğini, çocuklarına bulaşmaması için uğraş verdiğini dile getiren Elber, “Abim kendini bir odaya kapatıyor. İzole oluyor. Ama zaten o güne gelene kadar olan oluyor” diyerek anlatmaya devam etti:
    “Pazartesi ve salı evde bu şekilde geçiyor. 7 Nisan Salı gecesi fenalaşıyor. Yüksek ateş, ishal, kusma.. Yengem tansiyonuna bakıyor, nabız çok düşük. Hemen ağabeyimi Kartal Eğitim Araştırma Hastanesi’ne kaldırıyor. Burada yatış veriyorlar. Oksijen ve ilaç tedavisi başlıyor. Üç gün böyle geçiyor. Aldığı nefes yetmez oluyor. Bu arada yengem ve  2 yeğenim de hastaneye gidip kendilerine baktırıyorlar, onlar da pozitif çıkıyor. Yengem Duygu ve büyük oğlu Efe’nin akciğerlerinde tutulumlar görülüyor. Küçük yeğenimin akciğerlerinde kalınlaşma başlıyor. Üçüne de hemen yatış veriyorlar. Tam 8 gün hastanede tedavi görüyorlar. Sonunda hastalığı yeniyorlar ve negatife dönüyor. 12 Nisan sabahı abime ‘Sizi yoğun bakıma alacağız’ diyorlar. O, çok korktuğu yoğun bakıma istemeye istemeye giriyor. 26 Nisan’a kadar yoğun bakım tedavileri sürüyor. Ek olarak kardeşime 2 kere plazma tedavisi uygulanıyor. Fakat pek fayda sağlamıyor. 26 Nisan akşamı hastaneden yengemi arıyorlar. ‘Solunum cihazı sonuna kadar açık kalpte sorun olabilir’ diye Kartal Koşuyolu Kalp Hastanesi’ne naklediyorlar. Kartal Koşuyolu Kalp Hastanesi 3.Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesi’ne yatırılıyor. Burada çok iyi bakılıyor. Gerek telefonda, gerek yüzyüze herkes çok ilgili. Burada ‘Ecmo’ denilen yapay bir akciğer cihazı ile abimin organlarının oksijenlenmesi sağlanıyor. Bilinci yerinde fakat uyutulmaya başlanıyor.    Ayrıca kök hücre tedavisi uygulandı, akciğerlerde küçük toparlanmalar oldu. Ancak istenilen kadar olmadı. Bu tedaviler sonrası Covid-19 testleri negatife döndü.”
    Koronanın Erhan Çakır’ın akciğerlerinde tahribatın geri dönüşsüz  olduğunu da vurgulayan Nurhan Çakır Elber, “Doç. Dr. Erdal Taşcı hocam, ‘hastanızın bütün organları iyi sadece akciğerleri kötü. Yaşaması için akciğer nakli gerekiyor’ diye bize bilgi verdi. Çünkü virüs o kadar uzun süre vücutta kaldı ki, akciğerleri mahvetmiş” dedi.
    Beyin ölümü gerçekleşmiş bir kişinin ailesinin organ bağışıyla ağabeyine akciğer nakli yapılabileceğini belirten Elber, tek şanslarının bu olduğunu şöyledi. Nurhan Çakır Elber, "Toprak Olma Hayat Ol” kampanyası başlattılarını belirterek, “Sevdiklerinizin başka bir bedene hayat vermesi için organ bağışı yapın” diye konuştu.

    YORUMLAR

    • 0 Yorum